5 Mart 2010 Cuma

bin muhteşem güneş




Bu sefer de Khaled Hosseini'nin ikinci kitabı "Bin Muhteşem Güneş" hakkında yazmak istiyorum.




Hiç tarzım değildir, kitabın sonunu okumak, sonraki sayfalara bakıp küçük fikirler edinmek. Ama bu yazar ilk kitabında beni ağlattığı gibi bu kitabında da resmen sondan başa okudum kitabı. Kalbime inmemesi için olayların sonunu öğrenmem gerekiyordu ama...




Çok sürükleyici, ilki gibi ilgi çekici bu kitapta yazar, yine Afganistanı ve ama bu defa iki kadının kesişen yaşamlarını anlatıyor. İlk kitabında olduğu gibi müthiş bir dostluk kitabın sayfalarına yayılıyor.




Meryem'in hasta annesi ve sefalet dolu yaşantısı ile Leyla'nın çok sevdiği ailesini kaybetmesi, Meryem'in zengin babasına duyduğu özlem ile Leyla'nın Tarık'a olan aşkı ve iki kadının kesiştiği adam Raşit. "Bir insan bu kadar kötü yürekli olabilir mi?" sorusuna aranan cevaplar...




Afganistan'da yaşananlar yine açık yüreklilikle anlatılıyor ve gerçekten insanın içi parçalanıyor. Hasret, dostluk, aşk ve insanlık başarıyla kurulan olay örgüsüyle okuyucuyu kitabın içine alıyor. Çıkmaz yola girildiği düşünülen olayların düzlüğe çıktığını görmekse insanın içine su serpiyor.




Harika bir roman... Başka da birşey demiyorum...

2 yorum:

  1. okudum,süper bişey ama buruk...
    Bi tavsiyede bulunmak isterim sana KÖLE-Mende Nazer okumadıysan mutlaka oku.GErçek hayat hikayesi...

    YanıtlaSil
  2. mutlaka alıp okucam... teşekkür ederim...

    YanıtlaSil