30 Ekim 2011 Pazar

hayatın tadı vol. 3

bir kaç ay önce Starbucks bir facebook kampanyası düzenlemiş ve lezzet tasarımlarını paylaşan izleyiciler arasından seçilenlere frappucino hediye etmişti. bedava frappucino bence hayatın keyifli tatları arasında yer almayı hak ediyor... 

2 Ekim 2011 Pazar

ben 10

şahane anneyim ya, çocuğumla harika vakit, kaliteli zaman ve bi sürü süper şey geçiriyorum ya...

anladık da kolumda o "ben 10" saatinin ne işi var. "anneliğe kaptırmak sendromu" diye bişiy varsa o benim...

uğur böcüsü


evim 3. katta. arkada küçük bir bahçe var ama, sen nerden gelirsin de benim oğlumun odasındaki perdenin iç tarafında kim bilir ne kadar zamandır sessizce beklersin??

bi akşam ege'nin odasındaki perdeleri kapatırken gördüm bu böcüğü, elime aldım ege'ye gösterdim... çekindi önce, algılayamadı tabii... sonra tekrar nerden bulduysam oraya koydum... dışarı çıkaramadım, kararmıştı hava... pencerelerin açıldığı bi ara kaçmış.. iyi ağırlayamadık demek ki...

uzuuuun kırmızı kanepe

hafta sonu ege'nin favori mekanlarından ikea'da vakit geçirdik. forum istanbul ile ortak bahçelerinde keyifli, rahat bir etkinlik vardı :) dünyanın ünlü tasarım mobilya markalarından BoConcept tarafından üretilmiş dünyanın en uzun kırmızı kanepesi hem eğlenceli hem de ekim güneşinde tadına doyulmazdı...



p.s.
uzunluk:
64.77 metre
ağırlık:
2.17 ton

18 Eylül 2011 Pazar

küçük arı

chris cleave'in "küçük arı" adlı kitabı için "Yeni Uçurtma Avcısı" diyorlar. uçurtma avcısı benim daha önce okuduğum ve hatta turuncuyla mor'da da paylaştığım şahane bir kitaptı. aynı etkiyi yaratmasa da küçük arı da insanın okurken içine işleyen hikayeleri bir araya getiriyor. nijeryalı bir göçmen kız, bu kızın hayatı pahasına parmağını feda eden bir kadın ve onun küçük oğlu... aldatılan bir eş ve aşık bir sevgili... petrol için, bizden çok uzak ülkelerde yaşananlar... tüm bu hayatların tesadüf eseri bir araya gelişleri ve dramatik şekilde kopuşları...

okuyun işte...

hayatın tadı vol. 2

tatilin kötüsü olmaz ama 3,5 yaşında bi oğlunuz varsa bazı zamanlar fazla yorucu olabiliyor. yine de aynı küçük adam öğle uykusunu havuz ya da deniz kenarında şezlongda uyumayı tercih ediyorsaaa.... kitabımı alıp, gözlüğümü takıp keyfe keyif katmanın tam zamanı...

30 Ağustos 2011 Salı

mutlu bayramlar

öncelikle herkese mutlu bayramlar diliyorum. şeker gibi bayrama da benim kayısı reçelli postum yakışır diyorum.


kayısı reçelimi bir ay kadar önce yapmıştım ama fotoğraflamak için anca fırsat yaratabildim. tarif vereceğimi düşünenleri bir bekleyiş içine sokmak istemem. gayet spontane gelişen, evde ne kadar toz şeker varsa, o kadar kayısı ile yapılmış, içine de göz kararı karanfiller serpiştirilmiş (kayınvalideden kopya) reçelim annemin yarım saatlik reçel zamanlaması ile bu hali aldı.

kaymakla uyumu paha biçilmez...

23 Ağustos 2011 Salı

hayatın tadı vol. 1

şu dünyaya gelmişiz, tadını çıkarmamız gerekiyor. ama her an bunu başarabilmek çok zor. iş, güç, çocuk, sağlık, para vs. vs...

bundan sonra turuncuyla mor'da "hayatın tadı" başlıklı postlar da yayınlamak istiyorum. benim hayatımın keyifleri neler, ben neden mutlu oluyorum, paylaşmak istiyorum. işte ilki; çok şaşırtıcı olmasa gerek :) bu fotoğraf çekilirken ege, elindeki arabasını, o türk kahvesi fincanına sokmakla sokmamak arasında kararsız. neyse ki ikna ettim arabasının temiz kalması konusunda...


10 Ağustos 2011 Çarşamba

bugün istanbul

istanbul bugün tıpkı eskimiş bir fotoğraf gibi geldi gözüme. sararmış bi hali var...

4 Ağustos 2011 Perşembe

indirimlr

Artık indirimsiz, fırsatsız alışveriş yapmaz olduk. Bol seçenek içinde bize uyan birşeyler mutlaka buluyoruz internette. Ama özellikle fırsat sitelerinde tek tek gezmek sizi de bir süre sonra yoruyorsa tüm fırsatları sizin için bir sitede toplayan ve kategorilere ayıran indirimlr'e göz atmanızı tavsiye ederim. Tatil fırsatlarından eğitime, yeme-içmeden güzellik fırsatlarına kadar her şey bu sitede var.

Bu siteyi diğerlerinden ayıran hoşluklarından biri de özel alışveriş sitelerinin ve ünlü markaların online alışveriş sitelerine ulaşabiliyor olmanız. Benden söylemesi...

30 Temmuz 2011 Cumartesi

altıyüzelli8

Bayılırım gerilim ve polisiye kitaplara. Bir cinayet, insanın okumaktan kendini
alamadığı tesadüfi olaylar ve nihayetinde işin sırrı çözülene kadar o kitabı
elinden bırakamama hali. Normalde kitabı bitirdikten sonra yazarım postlarımı ama 
bunda dayanamadım. 

John Verdon'ın "Aklında Bir Sayı Tut" adlı kitabında olaylar esrarengiz bir mektupla başlıyor. Mektubu yazan, kurbanının aklından tuttuğu sayıyı tahmin ettiği anda "haydaaaaa" diyor ve "sonraki bölüm sonraki bölüm" derken kitabı bir solukta yarılıyorsunuz.

Ayrıntılar yok, katilin ikinci tahmin ettiği sayıyı da söylemem. Eğer bu tarz kitaplar seviyorsanız okuyun derim...  

7 Temmuz 2011 Perşembe

burgaz ada'ya gidilmeli, o kadar...

Geçen hafta sonu gittik Burgaz Ada'ya. Önce Kabataş, oradan vapur... Ve bi cennete geldik. Mis gibi deniz, mis gibi yosun kokuyor. İlk iş, hazır Ege bey vapurdan inmek üzereyken uyuyakalınca yürüyüş yapmak oldu. 

Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş ya bizim akıllı ayakların keyfini hem gözümüz hem de midemiz sürdü. Çünkü Kalpazankaya'ya kadar geldik yürüyerek. Söyledik karides güvecimizi, kalamarımızı, kiraz biberine doldurulmuş lor peynirleri ayrıca şahaneydi. Manzaraya denecek laf yok elbette... E oğlum da uyuyo mışıl mışıl. Keyif yapmamak mümkün diil :)  

Sonrasında çarşısını gezdik, tabii ki dondurma yedik, ortalık yere çocuk parkı yapmışlar. Tüm salıncakları, kaydırakları denemesi lazım geldi Ege'nin. Bu görevi de yerine getirinceeee dönüş vakti geldi. 

Sakinliği sevenler gitsin Burgaz Ada'ya. Gidilmeli diyorum, o kadar... 
İsteyen Burgaz Ada fotoğraflarımıza zeynep'in albümünden ulaşabilir.

Bitti.

5 Haziran 2011 Pazar

bebek şenliğine gittik, gezdik, sonuç olumlu...


Bir iki post önce Bebek Şenliği hakkında kısaca bilgi vermiştim. Tasarımcıların, gurme pazarının, çocuklar için etkinliklerin olduğu ve Bebek Parkı'nda düzenlenen bir şenlik. Cumartesi günü ordaydık. Egem, eşim ve ben. Aslında oğlumun huyunu bilsem de yine de biraz daha farklı hayal etmiştim.

Belki azıcık alışveriş, daha uzun uzun yemek, müziği biraz daha çok dinlemek. Ama öyle olmadı. Zeynep Tosun'un tasarımlarına Ege baktı, ben fotoğraf çektim. Ege kaydıraktan kaydı, ben fotoğraf çektim. Ege "lobipob" istedi, ben aldım, Ege müzik dinledi, ben onu izledim.

Yani tüm standlara göz ucuyla bakabildim. Ama Ege çooook eğlendi. İşte onun için Bebek Şenliği şahaneydi :)

Daha çok "Ege" görmek isterseniz zeynep'in albümünü ziyaret edebilirsiniz...

su taşı iştah kesermiş


İnsanoğlu her gün yeni birşeyler öğreniyor. Geçenlerde öğle aramda dışarı çıktığımda aldığım bu yüzük için satan kişi "su taşı"dır dedi. Tamam buraya kadar sorun yok. Çok da hoşuma gitti. Hemen taktım hatta parmağıma.

Ama sonra ayaklarımın beni götürdüğü yer migros oldu. Aldıklarım ise; jelibon ve tadelle. Sonra iş yerine geldim ve bir taraftan iş arkadaşıma getirdiklerimden ikram ederken diğer yandan da yüzüğümü gösterdim. "aaa" dedi "su taşı bu, iştah keser". Ha Ha.. "Sen öyle zannet, parmağıma takar takmaz aldıklarımı görüyorsun işte, sence bende işe yaramış mı?
diye sordum... O günden beri cânım yüzüğü takmaya korkuyorum. Ya yine iştahımı keserse...

28 Mayıs 2011 Cumartesi

bebek'te şenlik


Bu yıl Bebek Şenliği 3, 4, 5 Haziran'da düzenlenecekmiş. Hoşuma giden, beni cezbeden iki konu var ki anlatmadan edemem;

Biri Moda Tarımcıları Derneği tarafından gerçekleştirilen Galatamoda, yine şenlikte :) Önemli moda tasarımcılarımız ile birbirinden yetenekli genç moda tasarımcılarının koleksiyonları etkinlikte yerini alacakmış. Bahar Korçan, Gamze Saraçoğlu, İdil Tarzi, Tuvana Büyükçınar ve Simay Bülbül ve Türkiye’nin en önemli moda tasarımcıları özel olarak hazırladıkları koleksiyonları sunacaklarmış..

İkinci önemli konu da şu kiiiii;

Ünlü gurme yiyecek ve içecek markalarının yer alacağı “Bebek Gurme Pazarı” ile birlikte bu yıl etkinliğe katılacak minikler de onlar için hazırlanan alanda eğlenceli aktiviteler, atölyeler, hobi ve oyun alanları ile şenliğin tadını çıkartacaklarmış. Bu eğlenen miniklerin içinde yer almasını planladığım oğlum Ege'yi şenliğe görürmek için sabırsızlanıyorum.

Birbirinden seçkin markalar, genç sanatçıların eserlerinden oluşan modern pazarlar, özgün tasarımcılar, vintage kıyafetler, el yapımı takılar, kitap, hediyelik eşya ve ev aksesuarları Bebek Şenliği'nde olacak. Hadi gidelim...

4 Mayıs 2011 Çarşamba

anneler günü için...

 Malum anneler gününe az bir zaman kaldı. Bu günü hediyesiz geçirmek istemeyenler için hediye olacak. İlk olarak hem benim hem de annemim favori mağazalarından Tchibo ile başlayalım. Bu şık takı kutusu bence çok kullanışlı.  









Yves Saint Laurent'dan bu kırmızı ruj, bir anne olarak benim de bekleyebilceğim hediyelerden biri...













İşte bir "anne markası". Marks & Spencer elbise, Türk anneler için en ideal modelde. :)



Benim annemin favori hediyelerinden parfümler... Bu seferki seçimim Yves Rosher'dan Secret's d'Essences (Jasmin).
Son olarak, her anne hoş bir yüzük sever di mi? Bu şık yüzük Accessorize...

iştahım açıldı bi kere, kapanmıyooo...


Çok güzel site. İç açıcı, iştah açıcı. With Sprinkles On Top'daki görüntüler şahane. Tarifler de çok açıklayıcı. Sevgili Ceren arkadaşımın önerisi üzerine keşfettim. Teşekkür ederim Ceren...

zeynep'in ege'si hasta...

Terledi, üşüttü, soğuk oldu, sıcak geldi derken bu havalarda da hasta ettik Ege'mi. Dün okuldan "ateşi çıktı bugün" diye arayınca nasıl eve gittiğimizi bilmiyoruz Zafer'le. Neyse ki akşam çok keyifsiz değildi ama yine de Özel Ajan Oso izlerken babacığının kucağında uyuya kaldı. Yatağına götürürken nasıl da mis gibi evlat kokuyodu.

29 Nisan 2011 Cuma

kundakçı

Her ne kadar Türkiye'de ilk olarak adı "Küçük Arı" ile duyulmuş da olsa Kundakçı aslında Chris Cleave'in ilk kitabı. "Kusuruz bir anne yok" diyor ama bir annenin çocuğuna duyabilceği o olağanüstü sevginin nelere kadir olabileceğini mükemmel bir kurguyla anlatıyor. Ben bu kitabı okurken biraz Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş'te aldığım tadı aldım aslında. Onlar gibi bir solukta, "acaba ne olur şimdi?" diyerek okudum.



Güzel bir roman okumak isteyenlere öneririm...

26 Nisan 2011 Salı

itiraf ediyorum; çok samimi...

Çok keyif aldığım bloglardan biri my cozy confessions İçinde moda, iştah açıcı tarifler, hayattan, ordan burdan notlar var. Notalar da var :) İzlenmeye değer bence...

24 Nisan 2011 Pazar

bana sarı laleler almış nişantaşı'ndan









Doğum günü hediyelerimden biri... Böyle bir güzelliği paylaşmamak olmazdı...

22 Nisan 2011 Cuma

iyi ki doğdum...

Bugün doğum günüm. Hayatım boyunca hep keyif aldım 22 Nisan'dan...

Zaman geçip yaş ilerledikçe geriye dönüp bakmalar artıyor. Şimdi düşünüyorum, asla şöyle Marilyn Monroe gibi bir kadın olamadım. Ama şu an elimde olanlara da o sahip değildi... Beni seven kocaman bir ailem, canım Egem, sağlığım ve huzurum var. Daha ne isterim...

4 Nisan 2011 Pazartesi

i am back

ama ne işe yarar dönmüş olmam. iki post fazla yazabilmem. hala istediğim zaman kendi bloğuma bile sorunsuz giremezken... ben anlamadım bu işi. hep kurunun yanında yaş da yanmak zorunda mı? illa suyunu mu çıkartmalıyız uyarının, cezanın?? yine de ben seviyorum blogger olmayı. yeni logom nasıl?